Kadın Hastalıkları

Kadın hastalıkları, kadınların üreme organları, meme dokuları ve cinsel sağlıklarını ilgilendiren hastalıklardır. Kadınların sağlık sorunlarına ilişkin çeşitli faktörler söz konusu olduğu için kadın hastalıkları da oldukça çeşitlidir.

Kadın hastalıkları, özellikle kadınların doğurganlık çağında olmaları nedeniyle, üreme sağlığına yönelik sorunlar da içerebilir. Bu sorunlar arasında menstrüel düzensizlikler, polikistik over sendromu, endometriozis, myomlar, rahim kanseri, serviks kanseri, yumurtalık kanseri ve diğer kadın üreme sistemi kanserleri yer almaktadır.

Kadın hastalıkları, ayrıca cinsel sağlık sorunlarını da içerebilir. Bu sorunlar arasında cinsel işlev bozuklukları, cinsel isteksizlik, orgazm bozuklukları ve vajinal enfeksiyonlar bulunur. Ayrıca, meme kanseri, meme hastalıkları, osteoporoz ve diğer kemik hastalıkları da kadın sağlığına ilişkin sorunlar arasında yer alır.

Kadın hastalıklarının tedavisi, spesifik soruna bağlı olarak değişebilir. Ancak, çoğu kadın hastalığında, erken teşhis ve tedavi, hastalığın ilerlemesini engellemek ve kadınların sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlamak için önemlidir. Tedavi seçenekleri arasında ilaç tedavisi, cerrahi müdahale, radyoterapi ve kemoterapi bulunur.

Kadın hastalıklarının önlenmesi de son derece önemlidir. Bu amaçla, kadınlar düzenli jinekolojik muayeneler yaptırmalı, düzenli olarak meme kanseri taraması yaptırmalı, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmeli ve düzenli egzersiz yapmalıdır. Ayrıca, kadınların hijyen kurallarına uygun bir şekilde temizlenmesi, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları önlemek için korunma yöntemleri kullanmaları da önemlidir.

Sonuç olarak, kadın hastalıkları oldukça çeşitlidir ve kadınların üreme sağlığı, meme dokuları ve cinsel sağlıklarını ilgilendirir. Erken teşhis ve tedavi, kadınların sağlıklı bir yaşam sürdürmeleri için önemlidir.

Rahim kanseri ve tedavi süreci

Rahim kanseri, rahim içindeki hücrelerin anormal bir şekilde büyümesi ve çoğalması sonucu oluşan bir kanser türüdür. En sık görülen rahim kanseri türü endometriyal kanserdir.

Rahim kanseri erken evrede sıklıkla belirti vermez, ilerlediğinde ise vajinal kanama, vajinal akıntı ve karın ağrısı gibi belirtiler görülebilir. Rahim kanseri tanısı, doktorun yaptığı pelvik muayene, ultrasonografi, biyopsi ve bazı görüntüleme testleriyle konulur.

Rahim kanserinin tedavi yöntemi, kanserin evresine, yayılımına ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişebilir. Rahim kanserinin tedavi yöntemleri arasında cerrahi, radyoterapi, kemoterapi veya bunların bir kombinasyonu bulunur.

Cerrahi tedavi, rahim kanserinde genellikle ilk seçenek olarak tercih edilir. Cerrahi, kanserli dokunun çıkarılması amacıyla yapılan bir işlemdir. Rahmin, yumurtalıkların ve fallop tüplerinin çıkarılması amacıyla yapılan cerrahiye histerektomi denir. Ayrıca lenf düğümlerinin çıkarılması da gerekebilir.

Radyoterapi, kanserli hücreleri öldürmek için yüksek enerjili radyasyon kullanır. Radyoterapi, rahim kanserinin erken evrelerinde tedavi amacıyla veya cerrahi sonrası kalan kanser hücrelerini yok etmek için kullanılabilir.

Kemoterapi, kanser hücrelerinin büyümesini ve çoğalmasını durdurmak için ilaç kullanımını içeren bir tedavi yöntemidir. Kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi ile birlikte kullanılabilir.

Sonuç olarak, rahim kanseri teşhisi konulduğunda erken tanı ve tedavi hayat kurtarıcı olabilir. Tedavi seçenekleri hastanın durumuna göre belirlenir ve tedavi sürecinde hastanın psikolojik ve sosyal desteği de önemlidir. Bu nedenle, herhangi bir belirti veya endişeniz varsa bir sağlık uzmanına başvurmanız önerilir.

Meme kanseri ve tedavi süreci

Meme kanseri, meme dokusunda meydana gelen kanserli bir büyümedir. Bu tür kanser, kadınlarda en yaygın kanser türlerinden biridir ve nadiren erkeklerde de görülebilir. Meme kanserinin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Meme kanseri, genetik faktörler nedeniyle de oluşabilir. Örneğin, BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki mutasyonlar meme kanseri riskini artırır. Ayrıca, yaş, ailesel öykü, menopoz yaşına kadar adet görme süresi, obezite, alkol tüketimi ve sigara içimi gibi diğer faktörler de meme kanseri riskini artırabilir.

Meme kanseri belirtileri arasında meme dokusunda sertlik veya kalınlaşma, meme başında kızarıklık, kaşıntı veya çekilme hissi, meme başında akıntı veya değişen boyutlar yer alabilir. Bu belirtiler her zaman kanser olmayabilir, ancak herhangi bir belirti varsa mutlaka bir doktora görünmek gerekir.

Meme kanseri teşhisi, meme dokusunda bir tümör olduğunu doğrulamak için bir dizi test gerektirir. Bu testler arasında mamografi, ultrason, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve biyopsi yer alır. Meme kanseri tedavisi, tümörün büyüklüğüne, yayılımına ve hastanın genel sağlık durumuna bağlıdır. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi müdahale, kemoterapi, radyoterapi, hormonal terapi ve hedefli tedavi yer alır. Bazı durumlarda, bu tedaviler birlikte kullanılır. Cerrahi müdahale, meme kanserinin tedavisinde sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Bu tedavi seçeneği, kanserli dokunun çıkarılmasını içerir. Bazı durumlarda, cerrahi müdahale, meme dokusunun tamamının veya bir kısmının çıkarılması gerektirebilir.

Kemoterapi, kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatan veya durduran ilaçların kullanılmasını içerir. Radyoterapi, kanserli hücreleri öldürmek için yüksek enerjili ışınların kullanılmasını içerir. Hormonal terapi, meme kanserinin büyümesini destekleyen hormonların bloke edilmesini içerir. Hedefli tedavi, kanser hücrelerinin büyümesini durduran veya öldüren özel ilaçların kullanılmasını içerir.

Polikistik Over Sendromu (PKOS)

Kadınların üreme sistemi sağlığını etkileyen bir hormonal bozukluktur. PKOS, yumurtlamayı ve adet döngüsünü etkileyerek infertiliteye (kısırlığa) neden olabilir. Ayrıca, PKOS, aşırı kıllanma, kilo alma, insülin direnci, tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve uyku apnesi gibi diğer sağlık sorunlarına da neden olabilir.

PKOS belirtileri, aşırı kıllanma (özellikle çene, göğüs ve karın bölgesinde), akne, kısa adet döngüleri veya tamamen düzensiz adet döngüleri olabilir.

Kanser Belirtileri Nelerdir?

Yumurtalık kanseri; Yumurtalık kanserinin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak kalıtsal özelliklerin ve hormonların hastalığın oluşumunda rol oynadığı düşünülmektedir. Erken yaştan itibaren çok sayıda çocuk doğuran, tüplerini [...]

Erkek spermi ile kadın yumurtasının birleşimi ile oluşan gebelik tanısı yani ‘gebe miyim’ sorusunun cevabı; kan tetkiki (beta hcg) ve ultrason yapılması ile gebelik kesesinin görülmesi ile konulur. İdrar gebelik testleri  yüzde 5 ila 30 oranında yanıltıcı sonuç verebilir.

Boş gebelik, gebelik kesesini oluşturan zar ve plasentanın var olmasına rağmen içinde embriyonun olmaması halidir. Yani gebelik kesesi var ama içinde bebek oluşmama durumudur.  İlaç veya ameliyat ile tedavi edilmelidir.

Gebelikte görülen bulantı ve kusmalar 4 ila 6. haftalarda başlayıp, 8 ila 12. haftalarda en yüksek düzeye ulaşır ve bundan sonra azalır. Mide boşken daha fazla bulantı olur. Bunun için sık aralıklarla beslenilmesi ve öğünlerle beraber sıvı alımı azaltılarak, yemek aralarında tüketilmelidir.

Genel olarak bebek ve anne için en faydalı ve sağlıklı olan doğum şekli normal vajinal doğumdur. Ek hastalık durumunda dahi çoğunlukla normal doğum tercih edilir.

Emzirme döneminde süt salgıladığınız için artmış protein ve enerji ihtiyacını karşılamak üzere, gebelikteki gibi beslenmenize devam ediniz. Aç karnına emzirmeyiniz. Günde 2,5-3 litre sıvı tüketiniz(komposto, ayran, süt, limonata).  Emzirdikten sonra en az bir bardak sıvı almayı unutmayınız.

Dış gebelik gebelik kesesinin olması gereken yer olan rahim içinde olmaması rahimin dışında tüplerde veya yumurtalıklarda veya rahim alt ucunda veya karın içinde rahim dışı bağırsak arası gibi yerlerde olması durumudur. Dış gebelik mutlaka tedavi edilmeli aksi taktirde ölümcül olabilir ilaç tedavisi açık veya kapalı ameliyatla tedavi edilir.

Gebeliğin erken döneminde plasentanın anormal gelişmesi nedeni ile normal gebelik görünümünün oluşmaması anormal olarak plasentanın üzüm tanelerine benzer yapı oluşturmasıdır. Mutlaka tedavi edilmeli ilaç veya ameliyatla tedavi edilmelidir.

Ağrılı adet sancısı olmasına yada adet dönemlerin ağrılı olmasına dismenore denir. Ya adetlerin başladığı ilk dönemlerden itibaren vardır, ki buna Primer Dismenore denir. Genellikle birlikte eşlik eden başka hastalık durumu olmaz. Seconder Dismenore; daha ileri yaşlarda ortaya çıkan bir durumdur. Önceleri olmayan adet sancısının başlamasıdır. Endometrıozis gibi ciddi bir duruma işaret edebilir. Sekonder dismenore tedavi edilmelidir.

Kaşıntı yapmayan şeffaf, beyaz kokusuz, kaygan ve ıslak bir akıntı normal ve tedavi gerektirmeyen akıntı olarak kabul edilir. Kaşıntı yapan sarı yeşil veya beyaz akıntılar vajinit olarak adlandırılır. Tedavisi gerekir.

Myom yada Myomlar uterusun en sık rastlanan iyi huylu tümörleridir. Üreme çağındaki kadınların % 20 – 25 inde rastlanır. Ultrasonun yaygın olarak kullanılmaya başlanması ile birlikte bulgu vermeyen küçük myomlar kolaylıkla saptanmış ve çok genç yaşta bile görüldüğü ortaya konmuştur. Myomların tedavi planları ulaştıkları büyüklük, oluşturdukları şikayetler ve gelişen yada gelişme ihtimali olan komplikasyonlara göre belirlenir. Bazen sadece düzenli takip edilmeleri yeterli olur. En etkin tedavisi ameliyattır.

@dryuksel.isik