Yumurtalık kanseri; Yumurtalık kanserinin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak kalıtsal özelliklerin ve hormonların hastalığın oluşumunda rol oynadığı düşünülmektedir. Erken yaştan itibaren çok sayıda çocuk doğuran, tüplerini bağlatan, uzun süre doğum kontrol hapı kullanan ve yumurtalık kanserine yakalanmış yakın akrabası olmayan kadınlarda bu hastalığın daha az görülmesi, bu düşünceyi desteklemektedir.
Yumurtalık kanserinin teşhisinde ilk basamak, fizik muayenedir. Ardından ultrason ve bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme yöntemlerine başvurulmaktadır. Bazı kan testleri de tanıya yardımcı olmaktadır. Yumurtalık kanserine yakalanmış kadınların %45.5’inin tedavi sonrası beş yıl boyunca yaşadığı, erken teşhis durumunda bu oranın %92.7’ye çıktığı bildirilmektedir. Bu nedenle, erken teşhis çok önemlidir.
Rahim (endometrıum) kanseri; Kadınların üreme organlarında gelişen ve sadece kadınlara özgü kanserler dikkate alındığında, en sık görülen kötü huylu hastalık endometrium kanseridir. Endometrium kanseri genellikle 55 ile 65 yaşları arasındaki kadınlarda ortaya çıkmaktadır. Endometrium kanserine hangi etkenlerin yol açtığı tam anlamıyla bilinmemektedir. Ancak yumurtalıklardan salgılanan bazı hormonların ve bu hormonları etkileyen bazı ilaçların hastalığa neden olduğu düşünülmektedir.
Rahim içi dokusunun kalınlaşması da bu duruma katkıda bulunmaktadır. Endometrium kanserinin en önemli belirtisi normal dışı vajinal kanamadır. Bu hastalığa yakalanmış kadınların %80’inin tedavi sonrası beş yıl boyunca yaşadığı, erken teşhis durumunda bu oranın %90’lara çıktığı ve geç teşhis durumunda aynı oranın %15’lere düştüğü bildirilmektedir. Bu nedenle, erken teşhis çok önemlidir.